1 | -İktisat alanını, bilhassa siyaset alanı ile toplumsal alandan bağımsız olarak değerlendirme girişimlerinin yanıltıcı sonuçlara ulaşma riski taşıdığına dair bir kanaat oluşturur. |
2 | Klişeleşmiş siyasal/ideolojik pozisyonlar üzerinden ve belli bir amaca dönük olarak yapılan iktisadi değerlendirmelerin yanıltıcı olduğu fikrini içselleştirir. |
3 | Türkiye’nin iktisat politikalarında görülen kırılmalar ile liberal kapitalist dünyada yaşanan paradigma değişiklikleri arasında doğru yönlü bir ilişki olduğunu kavrar. |
4 | Tıpkı liberal kapitalist dünyada olduğu gibi, Türkiye’de de iktisat politikaları belirlenirken, çok belirgin olmamakla birlikte, sınıfsal tercihlerin etkili olduğuna dair bir perspektif inşa etmeye yönelir. |
5 | Türkiye’nin uluslararası düzeyde yürüyen iktisadi ilişkileri –Avrupa Birliği, IMF gibi- analize tabi tutulurken reel karşılığı olmayan hamaset yüklü bir söylem kullanılmasının sakıncalarını bilir. |
6 | Türkiye’nin gerek tarihsel gerek güncel ekonomik sorunları üzerine makul değerlendirmeler yapar. |